Sosyal konut ihtiyacı, genellikle düşük ve orta gelir gruplarındaki ailelerin uygun maliyetli ve yaşanabilir konutlara erişimini sağlamak amacıyla ortaya çıkmış bir kavramdır. Bu ihtiyaç, çeşitli; nüfus artışı, kentsel dönüşüm projeleri, ekonomik koşullar ve sosyal politikalar gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir, boyutu ve karakteri değişiklik gösterebilir. Sosyal konut projeleri, genellikle hükümetler veya yerel yönetimler tarafından desteklenir ve uygulanır, ancak bazı durumlarda özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliğiyle de gerçekleştirilebilir.
Avrupa'da sosyal konut uygulamaları, ülkelere göre farklılık göstermekle birlikte, genellikle kapsamlı ve çok boyutlu politikalar çerçevesinde yürütülmektedir. Avrupa ülkeleri, düşük ve orta gelir gruplarına yönelik konut sağlama konusunda uzun bir geçmişe sahiptir ve bu konuda dünya genelinde öncü kabul edilebilirler. Sosyal konut projeleri, hem kentsel hem de kırsal alanlarda, toplumun farklı kesimlerinin kaliteli yaşam koşullarına erişimini sağlama amacı güder.
Örneğin Hollanda’da konut kooperatifleri ve yerel yönetimler sosyal konut konusunda aktif roller üstlenmektedir. Gelir düzeyine göre kira desteği, konut sübvansiyonları mevcuttur. Fransa'da sosyal konut, HLM (Habitation à Loyer Modéré) sistem aracılığıyla sağlanır. Devlet, uygun maliyetli konut projelerini desteklemek için hem finansal yardım hem de vergi indirimleri sunar. Ayrıca, özel sektörü sosyal konut inşaatına katılmaya teşvik eden yasal zorunluluklar bulunmaktadır. Birleşik Krallık'ta sosyal konut, konut dernekleri ve belediyeler tarafından sağlanır. "Council houses" olarak bilinen belediye konutları, uzun süre boyunca uygun maliyetli konut seçeneği olarak hizmet vermiştir. Ancak, son yıllarda sosyal konut stokunun azalması ve özelleştirme eğilimleri nedeniyle bazı zorluklar yaşanmaktadır.
Ancak, kentsel alanlardaki arazi kıtlığı, maliyet artışları ve siyasi önceliklerin değişmesi gibi faktörler, sosyal konut projelerinin sürdürülebilirliği konusunda zorluklar oluşturmaktadır. Bu nedenle, Avrupa'daki birçok ülke, mevcut sosyal konut stokunu modernize etme, enerji verimliliğini artırma ve özel sektör ile işbirliğini güçlendirme yönünde adımlar atmaktadır.
Demir Enerji olarak içinde yer aldığımız SUPERSHINE projesinde Danimarka (Herning), Letonya (Riga) ve İtalya (Trieste)’da sosyal konutların enerji verimliliğinin arttırılması ve yenilenebilir enerji entegrasyonunun çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri yaşam döngüsü analizi teknikleri ile sürdürülebilirliğinin sağlanabilir olup olmadığı araştırılmaktadır. Geliştirilen analiz metodolojileri proje süresince Türkiye, Sırbistan, Portekiz ve İspanya’da kullanılarak geçerliliği test edilecek ve Avrupa’da yaygınlaştırılması için çalışılacaktır.