Endüstriyel üretimde sera gazı salımlarını sıfırlayacak önde gelen adaylar arasında sayılan "yeşil hidrojen"e dair ayakları yere basan senaryolar bulmak çok zor! Yeni teknolojilerin çoğunda görülen "şişirme rakamlar" hidrojenin geleceği konusunda da sıkça karşımıza çıkıyor. Ayakları biraz daha yere basan sonuçları bu alandaki ticari firmaları bir araya getiren Hydrogen Europe'un son yayınlanan raporunda bulmak mümkün olabilir. Yeni Hidrojen Europe raporu, "Yeşil Çelik Üretiminin Tekno-ekonomik Değerlendirmesi"* hidrojen heveslilerinin ağzının tadını biraz kaçıracak cinsten değerlendirmeler yapıyor. Avrupa'da ortalama bir demir-çelik işletmesinin dekarbonize edilmesi, yani sıfır sera gazı salması için gerekli hidrojeni üretecek elektroliz kapasitesinin (tabii yenilenebilir enerji ile çalışan) miktarı dudak uçuklatıyor; 1,2-1,4 GW! Cevherden demir-çelik üretmek için bu tesisin tam kapasitede çalışıyor olması gerekiyor. 90 sayfalık rapora göre, tam kapasite çalışamazsa, gerekli kurulu güç kapasitesi 4.5 GW'ı buluyor ki bu da ortalama büyüklükteki bir demir-çelik işletmesi için aşağı yukarı 7 milyar avroluk bir yatırıma denk geliyor. AB demir-çelik sektörü tüm seragazı salımlarının %4'ünü üretiyor ve dekarbonizasyonu ile toplam 196 milyon ton sera gazı tasarrufu mümkün. Ancak, bu muazzam düşüş için gerekli yeşil hidrojen miktarı 5,3 milyon ton. Bu hesapta ark ocaklarının tüketeceği elektriğin yer almadığını da not edelim. 2021 sonunda yenilenebilir elektrik üretiminde toplam kurulu gücü rüzgarda 187,5 GW ve güneşte 160,3 GW olan Avrupa'nın yalnızca demir-çelik sektörünü dekarbonize etmek için gerekli yenilenebilir elektrik kapasitesi 350 GW olarak hesaplanmış!