Dünya Sağlık Örgütü DSÖ’nün son raporuna göre, yüzlerce milyon kişi, sınırların çok üstünde hava kirliliğine maruz kalıyor. Özelllikle PM2.5 yani 2.5 mikrometre altı kirliliğin yani araç egzozları, evlerde ısınmak için yakılan kötü kaliteli katı yakıtlar ve orman yangınları görünmeyen ama muazzam bir akciğer ve kalp hastalıkları epidemisine yol açıyor. DSÖ, Ekim 2021’de PM2.5’te kabul edilebilir sınırı yarıya düşürdükten sonra, ölçüm yapılan 6475 şehirden yalnızca 222’sinde bu sınır aşılmadı.
Buna karşılık 93 şehirde verilen sınır değerin 10 katı ölçümler yapıldı. Rapor Bangladeş şehirlerini 2021’in en kirli şehirleri ilan etse de Orta ve Güney Asya şehirleri ortalamada çok kötü puan aldılar. Bu bölgede en kirli 50 şehrin 46’sı yer alıyor. Raporun yazarları, iklim değişikliği ile artan büyük orman yangınlarının kötü hava kalitesine ciddi bir katkı yaptığını saptıyor.
En kötüler sırasıyla; Bangladeş, Çad, Pakistan, Tacikistan, Hindistan , Umman, Kırgızistan, Bahreyn, Irak, Nepal.
Türkiye’de Çevre, İklim ve Sağlık için İşbirliği Projesi ÇİSİP ve Temiz Hava Hakkı Platformu çatısı altında biraraya gelen kurum ve kuruluşlar, durumun iç açıcı olmadığına vurgu yaptılar. Türkiye’nin kullandığı hava kalitesi standart değerleri, ne DSÖ’nün belirlediği güncel sınır değerleri ne de bir önceki, azaltılmamış değerleri karşılıyor. Türkiye’de PM2.5 ölçümlerinin son derece yetersiz olduğu biliniyor. DSÖ’nün eski kılavuz değerlerine bile uyulsa, Türkiye’de yılda en az 45.000 erken ölümün engellenebileceği yapılan hesaplar arasında yer alıyor.